Trabzon’da 1986 yılında Dursun Usta tarafından temelleri atılan E Usta kuyumculuk 2.nesil tarafından çok daha büyük hedeflere taşınıyor. Emrah Usta ve Abdurrahman Usta, birkaç yıl önce İstanbul’da yeni bir atölye kurarak, gittikçe daralan Trabzon Hasır pazarına alternatif olarak, farklı ürün grupları üretme yolunu tercih ettiler. Küçük yaştan itibaren babaları Dursun Usta ile çalışan aynı zamanda akademik eğitimlerini eksik etmeyen Usta kardeşler, firmalarını büyütmeye devam ediyorlar. Çerçeveli takı grubu ve kelepçede kısa sürede önemli başarılara imza atan, Bursa Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi Mezunu genç girişimci Emrah Usta; sorularımızı içtenlikle cevapladı. Usta’nın sohbetimizde en çok öne çıkan açıklaması, “Doğru zamanda İstanbul hamlesini yapmamış olsalardı markalarının Trabzon’da yerinde sayacağını” açıkça ifade etmesi oldu. Usta ailesinin değerli ismi Emrah Usta ile yaptığımız röportajımızı sizlere sunuyoruz.
Kaç doğumlusunuz ? Ne zaman iş hayatına atıldınız ? Eğitim durumunuz nedir ?
1986 yılında Trabzon’da Dünyaya geldim. 18 yaşından itibaren hep değerli babam Dursun Usta ile çalışıyorum. İş hayatım ile eğitimi yıllarca beraber götürdüm. Bursa Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi Mezunuyum. Babam mesleğe ilk olarak toptancı olarak başladı. Daha sonra Trabzon hasırı üretimine geçti ve E Usta Kuyumculuk markasını kurdu. Bizde yakın zaman önce yeni ürün grupları ve yeni hedefler için Trabzon’un ardından İstanbul atölyemizi devreye soktuk.
Sizin uzmanlığınız daha çok satış üzerine olmuş. Atölye kurduğunuzda üretime nasıl hakim oldunuz ve İstanbul açılımına hangi etkenler sizi sürükledi ?
Doğrudur benim kuyumculuk tecrübemin çok büyük çoğunluğunu satış ve pazarlama oluşturuyor. Yeni atölyemizi kurarken değerli babamın tecrübesi ve işinin uzmanı ustalar ile çalışmanın avantajını yaşadık. Trabzon hasır üretimi Trabzon’da çok kişi tarafından yapılmaya ve mevcut pastanın biz üreticiler için ciddi anlamda daralmaya, kar marjlarının düşmeye başladığını gözlemledik. Daha büyük hedefler ve gelişim adına farklı ürün gruplarının üretiminin en doğru karar olacağına aile meclisinde konuştuk. Ardından hiç bilmediğimiz İstanbul’a geldik. Babam buraya gelmeden önce çok uzun bir araştırma yaptı. Değerli dostlarından önemli bilgiler elde etti. Ünver Döküm firmasından çok kıymetli bilgiler edindik. Kısa süre içinde atölyemizi açtık ve işimize adapte olduk. Tabi ki ilk başlarda zorlandık. Fakat ailem ile annem ve babam ile gelmek bana avantaj oluşturdu.
Kardeşiniz Abdurrahman Usta’da eğitimini tamamlayarak sizinle çalışmaya başladı değil mi?
Evet kardeşim Aydın Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu oldu. Amerika’da yabancı dil eğitimi gördü ve yakın zaman önce bizimle çalışmaya başladı. Kendisinin bölgeleri bulunuyor. Bu bölgelerdeki pazarlamadan o sorumlu.
Çok ciddi bir akademik eğitim aldınız. Eğitim aldığınız dalda çalışmayı düşündünüz mü ?
Ben hep hukuk okumak istiyordum. Hukuk Fakültesini birkaç puanla kaçırınca Kamu Yönetimini tercih ettim. Eğer Hukuk Fakültesini bitirseydim avukat olarak çalışmak isterdim.
Kısa süre önce İstanbul’da kurulmuş olduğunuzu düşünürsek. Şu an için ilk hedeflerinize ulaştınız mı?
Öncelikle markamızın geniş kitleler tarafından tanınmasını ve kaliteli üretimimiz ile ön plana çıkmayı hedefliyorduk. Bu hedefimizin büyük bir bölümünü gerçekleştirdik. Artık Marmara bölgesi dışına çıkarak, Karadeniz ve Doğu Anadolu’daki illere de E Usta’nın 14 ayar çerçeve, madalyon ve kelepçe takılarını sunuyoruz. İşçiliğimiz, özellikle kullandığımız taş kalitesi çok üst düzeyde. İşi bilen farkımızı hemen görüyor. Artık E-Usta yıllardır yaptığı Trabzon Hasırından daha çok çerçeve ve kelepçe takılarıyla tanınıyor. Tabi ki burada tanıtım ve reklam çalışmalarını bilinçli yapmak büyük artı sağlıyor.
