Ülkemizde altın erkek takısı dendiğinde ilk akla gelen markamız olan, perakende zincirine sahip dev markalarımızın erkek takı ve aksesuarlarını temin eden Olgun Kuyumculuk firma sahibi, kuyum ustası Garo Nerse ile Erkek takısı ile ilgili bilinen bilinmeyen birçok detayı sizler için konuştuk. Bugün itibariyle İstanbul Vizyon Park’ta modern üretim tesisinde çalışmalarına devam eden Olgun Kuyumculuk; hem yurtiçinden hem de yurtdışından gelen yoğun taleplere karşılık vermek için yoğun bir mesai harcıyor. Garo Usta bakın bizim yaptığımız saptamalara ne yorumlar kattı. Erkek takısındaki Dünya genelindeki en son gelişmeleri bu sohbetimizde bulacaksınız…
-Erkek takısı denince % 80 yüzük akla gelir. Bileklik ve Kolye geri kalan %20’lik grubu oluşturur.
Bu düşünce şu an için doğrudur. Fakat yakın zaman içinde bileklik ve kolyenin atılım yapmasını bekliyoruz. Birkaç yıl içinde %50 gibi dengeli bir oran ortaya çıkabilir. Tarih boyunca erkekte ağırlıklı olarak yüzük gördük. Osmanlı’da erkekte yüzük çok önemliydi. Bu yüzden yüzüğün ağırlığı günümüzde de devam ediyor. Yüzüklerin belirli bir ağırlığı var. O yüzden maliyetleri yüksek. Deri ile kombin olan birçok bileklik çok hafif ve şık. Uygun bütçesi nedeniyle bileklik satışlarında artış olacaktır.
-Erkek takı kullanımının, Akdeniz çevresindeki ülkelerde daha fazla olduğu düşünülüyor.
Doğru. Kuzeye çıktıkça erkeklerin takı kullanımının azaldığını görüyoruz. Bir İngiliz, bir Norveçli erkeğin parmağında çok fazla yüzük göremeyiz. Fakat bir İtalyan, bir Faslı, bir Yunan ve Türkün çok sayıda yüzüğü bulunuyor. Bu tarih boyunca da böyle olmuş. Birazda bu bölgelerdeki ekonomik imkanların fazla olması etken diye düşünüyorum.
-Erkek takısının %90’ı gümüşten oluşur.
Bu durum özellikle son yıllarda değişti. Tabi ki gümüşün çok daha kolay erişilebilir olması ve uygun bütçesi büyük avantaj oluşturmaya devam ediyor. Ayrıca altın sevmeyen ve dini inanışlar nedeniyle altın takmayan ciddi bir grup erkekte bulunuyor. Şu an için %70 gümüş %30 altın erkek takısı üretiliyor dememiz daha doğru olacaktır. Bir tane altın yüzük alana kadar 5-6 farklı gümüş yüzük alabildiği gerçeği devam ediyor.
-Erkek takısının büyük bir çoğunluğu baba yadigarı olarak bir sonraki nesile geçer.
Bu saptama bizim ülkemiz için çok geçerli olmayabilir. Daha çok Kuzey Avrupa ülkelerinde bu geleneği görüyoruz. Zaten o yüzden babadan, dededen kalan takıları nedeniyle oralarda çok fazla yeni takı alımı olmuyor. Bizim gibi toplumlarda herşeyin yeni olması çok daha önem teşkil ediyor.
-Erkek takısında moda yoktur.
Erkek takısında moda vardır. Eski modeller günümüzde satılmaya devam etse dahi mutlaka yeni modeller tüketici tarafından bekleniyor. Belirli bir yaş grubuna hitap eden bir takıyı, genç birine sunamazsınız. Erkek takısı da Dünyadaki değişen çizgi ve renklerden belirli ölçüde etkileniyor. Sadece diğer takılara göre vitrin ömrü tasarımların çok daha uzun oluyor.
-Erkek takılarında son yıllarda pırlanta ve değerli taş kullanımında bir artış var.
Evet doğru bir saptama. Özellikle maliyeti daha uygun olan ve erkeğin koyu renk tercihine denk gelen siyah pırlanta kullanımında bir artış var. Erkeğin favori rengi siyahtır. Son yıllarda sadece yazın erkek takılarında renkli takıların satışı gerçekleşiyor.
-Erkek takı üretimi ayrı bir uzmanlık ve ayrı bir tecrübe ister.
Esasında tüm takı grupları ayrı ayrı uzmanlık ister. Ben ülkemizdeki kuyum atölyelerin belirli başlı ürün gruplarında uzmanlaşmasını daha doğru buluyorum. Dönemsel olarak daha çok satılan takılara atölyelerin geçiş yapması, kısa zaman içinde farklı takı çeşitlerine yönelmesi çok istikrarlı sonuçlar doğurmuyor. Tabi ki erkek takısı ciddi bir uzmanlık istiyor. Bana diyorlar ki bayan yüzüğü koleksiyonu yap. Biliyorum ki yaparsam güzel sonuçlar ortaya çıkar. Fakat ben hayır diyorum ve bizim işimiz erkek takısı diyerek net bir cevap veriyorum.
-Her başarılı takı tasarımcısı arzu edilen düzeyde erkek takı tasarımı yapamaz.
Gerçekten özel bir tasarım bakış açısına ihtiyaç duyuyoruz. Nice başarılı takı tasarımcısının erkek takı tasarımında çok sönük kaldığını gördüm. Bambaşka çizgiler ve daha özel hatlara sahip erkek takı tasarımı, biraz önce söylediğim gibi tecrübe ve uzmanlık istiyor. Biz kendi bünyemizde takı tasarım departmanımızda genç mezunları yetiştirmeyi tercih ediyoruz.
-Türkiye’de kuyumcuların vitrininde ve içeride çok sayıda erkek takısı bulunuyor.
Hayır bulunmaz. Ben ortalama bir kuyumcuda erkek takısının mağazanın %5’ini geçmediğini düşünüyorum. Hatta hiç erkek takısı bulunmayan kuyumcularda var. Bence kuyumcu dostlarımız çok daha fazla vitrinlerinde ve ürün stoklarında erkek takısına yer açmalı. Bir şeyi sunarsanız talep yaratırsınız.
-Erkeğe hediye alırken saat, erkek takısının ciddi bir rakibi oluyor.
Doğrudur. Çok daha uygun fiyatıyla saat, erkeğe zaten kısıtlı hediye portföyünde takının önüne geçiyor. Fakat özel günler haricinde saat ile takının bir rekabeti bulunmuyor.
-Dünya genelinde sadece erkek takı üreten atölye sayısı 50’yi geçmez.
50’yi geçer ama 100’ü geçmez dememiz çok daha doğru olacaktır. Son yıllarda erkek takı üreticisi sayısında küçük bir artış oluyor.
-Erkek takı satışında yıllar içinde çok önemli farklılıklar olmaz.
Bu saptamanız da doğrudur. Yıllar içinde küçük oynamalar gerçekleşir. İki yıl arasında büyük bir işlem hacmi farkı ortaya çıkmaz.